SUBLIMINAL MESAJLAR
Diğer bir adıyla bilinç altı
telkinleri…
İnsanların bilinçaltları etki
altına almayı hedefleyen çeşitli teknikler kullanılarak gönderilen mesajlara
‘’subliminal’’ denir.İnsanların şuur altlarını etkilemenin bir çok tekniği bulunur.Bunların
başlıcaları şunlardır;
·
Dijital ses dosyalarına gizlenen subminaller
·
İzlediğimiz çeşitli görsellerde gözümüzün ve
beynimizin algılayamayacağı kadar az süredeki görüntüler,25. Kareler
·
Bir ürünün pazarlamasında önemli paya sahip
afişlere,reklamlara gizlenmiş şekiller,resimler,rakamlar veya harfler.
AMAÇ NEDİR?
Ø Bir
ürünün pazarlamasını yapmak
Ø Bir
inancın,görüşün ,topluluğun,zümrenin veya gizli bası masonik örgütlerin
propagandasını yapmak
SİSTEM NASIL ÇALIŞIR?
Bilinçaltı telkinlerinin en
belirgin tekniklerinden biri mp3 formatındaki
şarkı gibi işitsel dosyaların içine saklanan subminallerdir.
v MP3
Bildiğimiz gibi kulağımız sadece
belirli frekanstaki sesleri işitir.Kolaylıkla duyabildiğimiz işitsel öğeler bu
seslerin bizlerin duyabalidiği frekanstaki sesler olduğu anlamına gelir.Fakat
subminalde amaç rahatlıkla duyabildiğimiz ses frekanslarının arasına daha düşük
ya da daha yüksek frekanstaki ses öğeleri gizleyerek bunları beynimizin
algılamasını sağlamaktır.(beynimizin algılayabildiği dikkat edelim).Çünkü
beynimiz ve bilinçaltımız daha yüksek veya daha düşük frekanslardaki işitsel
öğelerl algılayabilme kapasitesine sahiptir.Örnek vermek gerekirse bir kişi 8
ila 12 hertz frekasındaki subminal içeren bir işitsel öğeyi –mp3 gibi-
kulağıyla dinleyebilir.Fakat biz bu (şarkıdan örnek verelim) şarkıyı neşeli bir
bir biçimde dinlerken bilinçaltımızda bu şarkının içine gizlenmiş subminali
algılar.Ama kulağımız bu subminalin farkına bile varamaz.Çünkü dalga boyu düşük
ya da yüksektir.
v 25.
KARE TEKNİĞİ
Görsel anlamda bilinç altına
subminal göndermenin önemli tekniklerinden biri 25.kare tekniğidir.İzlediğimiz
bir anlık görüntü 24 kareden ve 655 satırdan meydana gelir.Video ve sinema gibi
görsel öğelerde zamanlama saat,dakika,saniyeden oluşur.Saniyeden sonra ise kare
gelir ve bir saniyenin değeri 24 karedir.İşte bu 24 kare bir araya geldiğinde 1
ekran boyutundaki kareyi oluşturur.Video,film,sinema gibi akıcı görsel öğelerde
her 327,5 satırda bir kontrol parçası veya kontrol noktası bulunur.İşte 25 kare
tekniğiyler vermek istediğimiz subminali bu aralıktaki görüntüleri keserek
buraya ekliyoruz.Yani 25.kare anlık bir görüntü haline geliyor.Kare sayısı
saniyede 24 olacakken bu teknikle kare sayısı 25’e çıkıyor.Biz izlediğimiz
filmde yada herhengi bir görüntüde bu 25.kareye göremezken bilinçaltımız bu
subminale maruz kalmış olur.Ve bu tekniği uygulayanlar amaçlarına ulaşmış
olurlar.
25.kare tekniği dünya sinema
sanayiinde olağan bir şey haline gelmiştir.Evlerimizde yada sinema salonlarında
rahatça film izlerken gerek reklam amaçlı gerekse de herhangi bir
inanışın,gizli yapılanmanın ve ideolojiniz propagandasını içeren subminallere
maruz kalmış oluyoruz.
PEKİ, GÖREMEDİĞİMİZ HALDE NASIL ETKİLENİYORUZ BU 25inci KARELERDEN?
Bu adamlar zaten açıktan açığa bu
işi yapıyorlar. Filmlerle, reklamlarla her türlü mesajı veriyorlar. Buna rağmen
niçin böyle gizli bir kare uyguluyorlar?Cevâbı çok basit : Çünkü, gördüğümüz
zaman bu kadar etkili olmuyor. Çünkü, kişi,şuurlu bir tercih ile gördüklerini
veya duyduklarını ya red ediyor ya da kabul ediyor. Çünkü baştan önüne seçenek
olarak getirilmiş oluyor.Fakat bu, öyle bir şey ki insan onu görmüyor, duymuyor
ve hissedemiyor, yani bizlerin algı frekanslarımızın tamamen altında veya
üstünde yer alıyor. Böyle bir şeyi kabul yahut red etme gibi bir imkânımız var
mı? Elbette hayır.İşte 25. karenin ve subliminal reklamların temel mantığı
budur! Hedefteki kitlenin şuurlu tercih hakkını gasbederek, onları gizlice
zehirlemek!
Bu işi yapanlar insanı ve insanın
yaratılışını (fıtratını) çok iyi biliyorlar. 1900’lü yıllara kadar uzanan bir
geçmişi var bu tür çalışmaların. Psikolog ve psikanilistlerin insanla ilgili
uyguladıkları, gözlemledikleri ve deneylerle ortaya koydukları bilgi ve
bulgulardan yola çıkarak “İnsanı nasıl etkileyebiliriz” sorusuna cevap
aradılar. İlk başta ticarî hedefler ve büyük şirketlerin mallarını halka
pazarlamanın bir yolu olarak gördüler bu şuur-altı telkinleri. Daha sonra ise
bu taktiği öğrenen her kişi ve her yapımcı kendi niyet, inanç ve ideolojisine
göre vermek istediği mesajları bu yolla insanlara zerk etmeye başladılar.
25inci KARE NE ZAMAN ve NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Şuuraltının bütün görüntü, ses ve
resimleri kaydetme özelliği 1900’lü yıllardan beri insanları yönlendirmek için
kullanılmaktadır.
1900’lü yıllarda Knight Dunlap adında Amerikalı
bir psikoloji profesörü ilizyon gösterisi yaparken şuur gücüyle algıalanmayan
“hissedilemez gölgeler” kullanarak aynı uzunluktaki 2 çizgiyi seyircilerin
farklı ölçülerde algılamasını sağlamıştı.
İşte buradan hareketle şuur-altını hedef alarak
mesaj göndermeyi hedefleyen ve adına “Subliminal Mesajlar” denen bu tür
reklamlar ilk kez 1950′li yıllarda Amerika’da ortaya çıktı.
James Vicary adlı reklamcılık uzmanı, sinema
salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kola satışlarının
arttığını iddia etti. Bu deneyde film perdede oynarken, sâliselik görüntüler
hâlinde gözle görülemeyen gizli kareler ve gizli mesajlarda : “patlamış mısır
ye” ve “Kola iç” sloganları çıkıyordu. Seyirci bu sloganları şuurla
algılayamadığı hâlde, şuuraltına hitap eden bu sloganlar neticesinde Kola
satışlarının yüzde 18.1, patlamış mısır satışlarının ise yüzde 57.7 arttığı
görüldü.
ASIL HEDEF ÇOÇUKLAR
v RESİMLERDEKİ
SUBMINALLER
KADIN CİNSELLİĞİ KULLANILARAK OLUŞTRULAN SUBMINAL ÖRNEKLERİ
WALT DİSNEY'İN LITTLE MERMAİD ADLI ÇİZGİ FİLMİ.TAMAMEN ÇOCUKLARIN ŞUUR ALTLARINA YÖNELİK!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder